Süt hamilelikten ne kadar korur?




Prolaktin hormonu, doğumdan sonra yeni bir gebeliğe yol açacak yumurtlama faaliyetine son verir. Cinsel istek azalır, vajen kuruluğu oluşur. Bu gelişmenin ana amacı büyüyen yeni nesli korumaktır. Bu soruların yanıtını, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Remzi Aydın, verdi. Gebeliğin son aylarından itibaren prolaktin hormonunun kandaki seviyesinde artış olduğunu ve bununla beraber meme dokusunda süt üretimi başladığını belirten Dr. Aydın, emzirmenin, nasıl bir doğum kontrolü sağladığını şöyle anlattı:

“Prolaktin hormonu kafatası içinde beynin hemen altında bulunan hipofiz adlı bezden salgılanır. Doğumun gerçekleşmesi ile beraber gerek dokunsal uyarılar, gerekse bebeğin meme başını emme hareketleri okstosin denilen hormon kana salgılanarak süt kanallarında biriken sütün dışarı çıkmasını sağlar. Bebeğin düzenli olarak emzirilmesi, bu sürecin devamını sağlamakla beraber süt üretimi için gerekli olan prolaktin hormonunun kandaki seviyesini yükseltir. Bu hormonun bir diğer görevi de bir bebeğin varlığını vücudun tüm organlarına, tabii ki overlere de duyurmaktır. Bu duyuruyu düzenli olarak alan yumurtalık, yeni bir gebeliğe yol açabilecek yumurtlama faaliyetine son verir. Cinsel istek azalır, vagen kuruluğu gelişir. Bütün bu gelişmenin ana amacı büyüyen yeni nesli korumaktır. Bu nedenle “Süt korur” demek mümkündür.”

YÜZDE 99 BAŞARI SAĞLIYOR
Emzirmenin gebelikten korunmada yüzde 99 oranında başarılı olduğunu belirten Dr. Aydın, “Ancak bu başarı oranını yakalamak için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi ve şu önerilerde bulundu:

“Anne bebeği beslemek için ek gıda ve su kullanmamalı, emzirme aralıkları gündüz 4, gece ise 6 saatten fazla olmamalı, lohusalık kanamalarının bitmesinin ardından aybaşı kanamaları başlamamış olmalıdır.

“EKOLOJİK EMZİRME” İLE BAŞARI ORANINI YÜKSELTEBİLİRSİNİZ
İlk 6 aydan sonra başarı oranı belirgin olarak düşer. Başarı oranını, ilerleyen zamanlarda da yüksek tutabilmek için bazı kriterler belirlenmiştir. Bunlar karşılandığında ilk 6 aydan sonra, ilk adet görülünceye kadar olan başarı oranı yüzde 94 olarak bildirilmiştir. Ortalama olarak adet görmeye başlama 14 ay olarak bildirilmiştir. Bu kriterlerin karşılandığı doğum kontrol yöntemi de “Ekolojik emzirme” yöntemi olarak adlandırılmıştır. Belirlenen toplam 7 kriter ise şunlardır:

1. Doğumdan sonraki ilk 56 gün hariç, vaginal kanama olmamalıdır.
2. Emzirme ilk 6 ay için bebeğin tek beslenme kaynağı olmalıdır. Pompa kullanılmamalı, su dahi verilmemelidir.
3. Emzik kullanılmamalıdır. Bebeği sakinleştirmek için emzirme tercih edilmelidir.
4. Emzirme mümkün olduğunca sık ve uzun olmalıdır. Programlı aralıklarla emzirme yöntemi uygulanmamalıdır. Bebek her istediğinde meme verilmelidir.
5. Bebek gece anne ile beraber uyumalıdır. Fakat yapılan araştırmalarda “ani bebek ölümü sendromunun” aynı yatakta uyuma ile artış gösterdiği bildirildiği için ya gerekli olan önlemler alınmalı veya yatağın yanında ayrı bir bebek yatağında yatırılmalıdır.
6. Annenin gündüz de bebek ile beraber aralıklarla uyuması sağlanmalıdır. Anne ile bebeğin dokunsal beraberliğinin prolaktin hormon miktarını arttırdığı gösterilmiştir.
7. Bebek bakımı ile anne primer olarak ilgilenmelidir. Bir bakıcının uzun süreler ile bebek ile ilgilenmesi annenin bebekten uzaklaşmasına yol açabilir.

SÜRPRİZ GEBELİKLE KARŞILAŞMAK İSTEMİYORSANIZ…
Fakat bütün bunların karşılanmasına rağmen en azından yüzde 6 başarısızlık oranı olduğu unutulmamalıdır. Her bünyenin duyarlılığı farklı olabileceği gibi bazen herhangi bir nedenle (işe başlama, meme başı çatlakları, bebeğin hastalıkları gibi) süt verme frekansı düştüğünde yumurtalığın çalışmaya başlaması sürpriz bir gebeliğe yol açabilir. Bu nedenle eğer bu tür sürprizleri istemiyorsanız, uzman doktorunuza danışarak başka bir doğum kontrol metodu kullanın.