Travma sonrası ilk 60 dakika neden önemli?

Trafik kazası, ateşli silah yaralanması gibi travmalarda ölümlerin %62’sinin yaralının hastaneye kabul edildikten sonraki ilk 4 saatte gerçekleştiğini belirten uzmanlar, ‘travma sistemi’nin sağlık politikalarının parçası olması gerektiğini söylüyor. Uzmanlar, travmanın yaralıların ölümüne neden olabileceği gibi kalıcı sakatlıkların oluşumu ile hem bireysel hem de toplumsal anlamda ciddi sorunlara yol açabildiğini söyledi.
Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerindeki verilere göre, travmanın tüm yaş gruplarında beşinci, 45 yaştan önce birinci ölüm nedeni olarak kabul edildiğini belirten uzmanlar, travmaya bağlı ölüm nedenlerinde genellikle ilk sırayı trafik kazalarının, ikinciliği ateşli silah yaralanmalarının, üçüncülüğü zehirlenmelerin ve yüksekten düşmelerin aldığını ifade etti.
Türkiye’ye ilişkin travma olgularına ait verilerin kaydı ve değerlendirilmesini sağlayan sistem bulunmadığını dile getiren uzmanlar, bu nedenle travmanın ölüm nedenleri arasında kaçıncı sırada olduğunun net olarak ortaya konamadığını bildirdi.
TRAVMA SONRASINDA İLK 60 DAKİKA “ALTIN SAAT”
Uzmanlar, ölümlerin yüzde 62’sinin yaralıların hastaneye kabul edildikten sonraki ilk dört saatte gerçekleştiğinin bildirildiğini belirterek, “Geç ölümler, sıklıkla beyin hasarı, sepsis ya da çoklu organ yetmezliği gibi nedenlerle kazadan günler ya da haftalar sonra gerçekleşirler. Yaralıya, erken dönemde uygun, sistematik, organize ve multidisipliner yaşam desteğinin sağlanması çok önemlidir. Bu nedenle, travmadan sonraki ilk 60 dakika ‘altın’ saattir” diye konuştu.
Kuzey Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde yürürlükte olan travma sistemlerinin uygun, erken ve sistematik yaklaşım ile ölüm oranlarının azaltılmasının amaçladığını dile getiren uzmanlar, “Almanya’da ve ABD’de organize travma sistemi ile travmadan ölümlerin ciddi oranda gerilediğini” söyledi.
Almanya’daki organize travma sisteminin yürürlüğe girmesi ile travmadan ölüm oranı yüzde 40’dan yüzde 8’e geriledi. ABD de travma merkezlerine dayalı travma sisteminin devreye girmesi ile ülke çapında bu nedenle ölüm oranlarında yüzde 15-20 azalma olduğu bildirildi. ABD’nin San Diego bölgesinde travma merkezi sisteminin devreye girmesi ile travmadan ölüm oranı yüzde 26’dan yüzde 8’e geriledi.
“TÜRKİYE’DE BU YÖNDE POLİTİKA BULUNMUYOR”
Kuzey Amerika ve bazı Avrupa ülkelerindeki yerleşik ve işlek durumundaki travma sistemlerinin aksine “Türkiye’de bu yönde bir politika bulunmadığı” eleştirisinde bulundu. “Türkiye’de travmaya ait verilerin toplanması ve işlenmesi için bir mekanizma yoktur ve kendine özgü travma sisteminin planlanması ve uygulanması gereklidir” diyen uzmanlar, planlanacak travma sistemi ile travma verilerinin toplanması ve değerlendirilmesi; verilerin analizi ile bölgesel gereksinimlere yönelik planlarda revizyon yapılması ya da planların yenilenmesi gerekiyor.
Travma sistemi ile bölge ve popülâsyona özgü travmadan koruma tedbirlerinin belirlenmesi ve uygulanması gerekir. Yaygın ilkyardımcı eğitimi sağlanmalı, mobil sağlık birimlerinin ekip ve ekipman olanakları çerçevesinde görev tanımları ve standart prosedürler için iş akış planı ve kontrol mekanizmaları oluşturulmalı, yerleşik sağlık kurumlarının personel ve donanımları temelinde travma sistemi şemasındaki yerleri belirlenmeli ve görev tanımları yapılmalı, sağlık çalışanlarının çalıştıkları birim ya da kurumda travma ile ilgili görevleri belirlenmeli, bu görevlere yönelik periyodik hizmet içi eğitimleri sağlanmalı.
Yerleşik ve yatışlı sağlık kurumlarında acil, yoğun bakım ve kliniğe yatış alt aşamaları için hem disiplinlere özgü hem de multidisipliner yaklaşım gerektiren standart süreçler için iş akış planı ve kontrol mekanizmaları oluşturulmalı. Kurumlar arası koordinasyon ve bu koordinasyon işlerliğinin kontrol mekanizmaları tesis edilmeli, kitlesel travmalara yönelik bölgesel planlar hazırlanmalı ve aralıklı tatbikat yapılmalı, hastane ve hastane sonrası rehabilitasyon programları ile maksimum işgücü geri kazanım sağlanmalı.
