AIDS yüzde 40 oranında ilk belirtileri baş ve boyunda




Henüz kesin tedavisi bulunamayan AIDS’de erken tanı, hastalığın bulaşma olasılığını bir ölçüde de olsa kontrol altına alınmasını sağlıyor.Bu bakımdan hastalığın başlangıcındaki belirtiler büyük önem taşıyor. Ancak pek çok kişiye şaşırtıcı gelse de AIDS yüzde kırk oranında ilk belirtilerini baş-boyun ve kulak, burun, boğaz bölgesinde gösteriyor. Dolayısıyla AIDS teşhisinde Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanlarının yapacakları değerlendirmeler büyük önem taşıyor.

AİDS’in baş-boyundaki belirtileri
AIDS hastalığında baş boyun ve kulak,burun boğaz alanındaki belirtilerini tek tek incelediğimizde önemli bulguların ortaya çıktığını görmekteyiz. Bunlara sırasıyla baktığımızda, örneğin; kulaktaki bulgular öncelikle dış kulak yolunda ortaya çıkar. Dış kulak yolunu tıkayan ve hastayı rahatsız eden kaşıntılı ve tedaviye dirençli enfeksiyonlar sık olarak görülür. Orta kulakta tekrarlayan orta kulak iltihabı en sık görülen bir klinik durumdur. Burada hastalık nedeniyle büyüyen dokular orta kulakla boğazın arka kısmını birleştiren östaki borusunu tıkayarak, orta kulağın sıvı ile dolmasına ve kolayca iltihaplanmasına neden olur.

İşitmeyi de etkiliyor
Hastalık işitmeyi de etkilemektedir. AIDS’li hastalarda hafif veya orta derecede iç kulak tipi işitme kayıpları rapor edilmiştir. Nedeni henüz açık değildir, ancak HIV virüsünün sinir hücrelerini seven bir virüs olması neden olarak gösterilmektedir. Beyin sapı işitme potansiyellerinin değerlendirilmesinde bunu kanıtlayan anormal bulgulara rastlanmıştır. Buruna baktığımızda ise, dikkatimizi çekebilecek ilk bulgulardan birinin burun girişinde ortaya çıkan uçuk olduğu görülmektedir. Tekrarlayan kronik sinüzit sık olarak görülür. Akut veya kronik sinüzit gelişmiş hastalarda tedavi oldukça başarılıdır. Hastalığın geç dönemlerinde sinüslerde ve genizde önemli habis hastalıklar (Kaposi sarkomu ve non hodgkinlenfoma) görülür.

Ağız muayenesi önemli!
Hastalığın teşhis edilmesini sağlayacak en önemli bulgular ağız muayenesinde karşımıza çıkabilir. En sık görülen ağız içerisindeki mantar enfeksiyonlarıdır. Dudak kenarında ve yanak içinde ortaya çıkan uçuklar, geniş ağız içi yaraları, bademciklerin aşırı büyümesi, diş etlerinde ortaya çıkan hastalıklar sık olarak görülür. Ağız içerisindeki en önemli bulgu, dil serbest kenarında görülen beyaz çizgi halinde dizilmiş oral tüylü lökoplaki adı verilen hastalıktır. Bu, AIDS için oldukça tipiktir.

Ses telleri de etkileniyor
AIDS hastalarında ses kısıklığı sık olarak karşımıza çıkabilir. Bunun nedeni ses tellerindeki iltihaplardır. Ayrıca gırtlakta ortaya çıkan habis tümörler nedeniyle nefesi tıkayan şikayetler olabilir; bu durum acil olarak yapılan trakeotomi ameliyatını gerektirebilir. Tükürük bezi rahatsızlıkları ve ağız kuruluğu AIDS’li hastalarda sık olarak karşımıza çıkar. Genellikle HIV bulaşmış çocuklarda %30 oranında kabakulak benzeri tükürük bezi büyümeleri görülür. Bez içerisinde gelişen habis hastalıkları sonucu bezde tümöre benzeyen kitleler ortaya çıkabilir.

Tanı için KBB bulguları yol gösterici
Bütün bu belirtilerden de anlaşılacağı gibi hastalığın başlangıcındaki şikayetlerin büyük bir çoğunluğu baş ve boyun bölgesinde görülür. Hastalık ileri evrelere gelmeden önce kulak burun boğaz şikayetleri ile ortaya çıkabilir, belki ilk tanı böylece konulabilir. Kuşkusuz ki, dünyamızda geometrik artışın çok üzerinde bir yayılış gösteren bu hastalığı kontrol altına almak, bu hastalığın tedavisini bulmaktan daha ön planda olmalıdır. Zira özellikle ülkemizde olgu sayısının resmi rakamların çok üzerinde olduğu ifade edilmektedir. Bu olguların görüldüğü yerlerde AIDS hastalarının gerekli özeni görmemesi de olgu sayısını arttırabilir.